Sabah Gazetesi 03.05.2008


Cemal ve Cemil kardeşlerin Bursa'da salaş bir lokantada yaptıkları İskender kebabını, artık İstanbul'da Kozyatağı'nda açtıkları şubelerinde de yiyebilirsiniz. Uludağ Kebapçısı'nda, lezzetli kuzu etiyle yapılan dönerin üstüne gezdirilen tereyağının kokusu bile yetiyor..

      İyi bir yemek uğruna kalkıp yüzlerce kilometre gidebilirim. Yolculuklarımda da iyi olduğunu öğrendiğim bir lokantaya uğramayı ihmal etmem ve zamanımı yemek vakti orada bulunabileceğim şekilde ayarlamaya çalışırım. Son yıllarda otomobille yolculuk yaparken yolum eğer Bursa'dan geçecekse, yol boyunca midemi eski Santral Garajı'nın bulunduğu meydana bakan dar sokaktaki küçücük Uludağ Kebapçısı'nın kebabına hazırlarım. Her yerde Bursa usulü kebap varken Bursa'nın belki de en dar, en ufak lokantasına böylesine özenişimi yadırgayabilirsiniz. Eğer yemeğin çok iyisine, çok lezzetlisine pek önem vermiyorsanız, yadırgamakta haklı da sayılırsınız. Ama en iyi lezzeti yakalamak, işine özen gösteren ustaların elinden çıkmış yemekleri tatmaktan siz de benim gibi büyük mutluluk duyuyorsanız, o zaman bana hak vereceksiniz. Aslında Cemal ve Cemil kardeşler tarafından 1964'te eski Santral Garajı karşısındaki bugünkü yerinde açılan Uludağ Kebapçısı, Bursa'nın ne en eski ne de en ünlü kebapçısı. Bu tür kebabın 'İskender kebabı' olarak anılmasını sağlayan Mehmetoğlu İskender Efendi, 1867'de ilk kez geliştirmiş bu kebabı.